İstanbul’da en az 10 okul müdürünün, MEB müfettişlerince gerçekleştirilen soruşturmaların ardından görevlerinden alındığı öğrenildi. Görevlerinden alınan müdürlere yöneltilen suçlamalardan bazıları, “Zimmete para geçirmek” ve “Öğrencileri kaynak kitap almaya zorlamak” oldu.
Eğitim yöneticilerinin görevlendirmelerinde göz ardı edilen liyakatin bedeli ağır oldu. İstanbul’da çok sayıda okul müdürü, çarpıcı suçlamalar ile görevlerinden alındı. Öte yandan ağır suçlamalarla soruşturma geçiren öğretmenlerden biri, üyesi olduğu sendikanın girişimi ile okul müdürü pozisyonunu korudu.
ÇARPICI SUÇLAMA
İstanbul’da çok sayıda yöneticinin, “Yabancı dil sınıfı açmak ve bu sınıfa girmek isteyen öğrencilerden para toplamak, öğrencileri kaynak kitap almaya zorlamak” ve “Zimmete para geçirmek” gerekçeleri ile soruşturmaya tabi tutulduğu ve görevlerinden alındığı açığa çıktı. Cezaları tebliğ edilen okul müdürlerinin, başka okullara öğretmen olarak gönderildiği bildirildi.
AYNI SUÇA AYRI CEZA
Okul müdürlerine yönelik başlatılan soruşturmalardan birinin gerekçesi ise ayrıca dikkati çekti. İstanbul Büyükçekmece’deki bir ortaokulda görevli okul müdürü, diğer okul müdürlerinin işlediği belirtilen suçlara ek olarak, “Milli Eğitim Bakanı’na hakaret eden bir paylaşımı destekler nitelikte yorum yaptığı” için de soruşturma geçirdi. Ancak iddiaya göre, iktidara yakın bir sendikaya üye olan okul müdürü, diğer okul müdürlerinin aksine, okul müdürü pozisyonu kaybetmedi. Müdürün, başka bir okula yine okul müdürü olarak gönderildiği belirtildi.
BU CESARETİ NEREDEN ALDI?
İstanbul’daki okullarda yaşananları BirGün’e değerlendiren Eğitim İş 3 No’lu Şube Başkanı Ufuk Özdemir, “Görevden alınan okul müdürlerinden bazıları mahkeme tarafından akıllanmışken suçlu bulunan ama adeta ödüllendirilen o müdürü kimler koruyup kollamakta merak ediyoruz” dedi. Müdürün, kendisine tebliğ edilen cezayı yasal süre içinde almadığını savunan Özdemir, “Büyükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, kendisini defalarca çağırmasına rağmen okul müdürü, kendisine tebliğ edilen evrakı almama cesaretini nasıl gösterebilmiştir?” diye sordu. Özdemir, aynı suça ayrı cezanın uygulanmayıp adil davranılması gerektiğini dile getirerek, “Sürecin takipçisi olacağız” diye konuştu.
birgün