Alan Değişikliği, Milli Eğitim Bakanlığı atamalarında rutin bir uygulama haline getirilmelidir. Fakat böyle bir beklentiye rağmen öğretmenlerin bu resmi hakkı, her sene tartışma haline getirilmektedir. Eğitim camiasının bir kesiminde, Alan Değişikliği yapılmasına itirazların hiçbir etik ve bilimsel temeli yoktur. Nasıl ki bir tıp doktoru uzmanlık alanını değişirebiliyorsa, örneğin dahiliye uzmanı kardiyolog olabiliyorsa, bir öğretmen de başka bir branş dalına rahatça geçebilmelidir. Meb'de Alan Değişikliği dalgalanmasının rutin hale getirilmesi, öğretmenlerin birden fazla lisans eğitimi almasını teşvik edecektir. Bu dalgalanmanın sıklığı, eğitimde bilimsel ve pedagojik manada gelişim ve sıçramayı arttıracağı açıktır. Kendini geliştirme çabası içinde olup, mevcut alanında yeterliliğini ispatlamış öğretmenlerin, yeni branşlarında fark yaratacağı aşikardır. Tüm bunlara rağmen; öğretmenlerin, Meb'in Alan Değişikliğine bakış açısını anlamakta güçlük çektiği görülmektedir. Her sene belirsizliğin verdiği huzursuzluk, öğretmenleri mutsuz bir beklenti içine sokmaktadır. Sanki camiada; talep edilenin, suç ve ayıp ya da eğitimi zedeleyici etkisi olacakmış gibi bir yaklaşım hissiyatı uyandırmaktadır. Bunun göstergesi olarak; Meb'in, öğretmenlerin "Alan Değişikliği ne zaman yapılacak?" sorusuna kayıtsız kalması örnek verilebilir. Bu sorunun yanıtının, beklenti içinde olan öğretmenler için ne kadar önemli olduğu, Meb tarafına bir türlü ifade edilememektedir. Sorunun ve cevabın basitliğine rağmen bu soruna açıklık getirilmemesi, öğretmenler açısından trajik bir durum yaratmaktadır. Öğretmenler için çok önemli olan birşeyin, yetkililer için dikkate değer olmadığı örneği burada somut olarak görülmektedir. Öğretmenler sosyal medyada; aylardır, her gün, her saat, her dakika aynı soruyu yinelemekteler: "Alan Değişikliği ne zaman yapılacak?" Bu soruyu bir medya mensubu sormuş olsa, anında cevap verilirdi. Ama maalesef öğretmenlere yanıt verilmiyor. Bunun en son örneğini geçen yıl yaşamıştık. Bu yaşanmışlıkta öğretmenlerin gazeteciler kadar ciddiye alınmadığı görülmektedir. Bu durum öğretmenlerde güven sorunu ve umutsuzluk yaratmaktadır. Alan Değişikliğinin rutin yapılması yerine, rutin bir trajedi yaşanmaktadır.
Bu trajediye ek olarak, en son; Meb'in ilkokulda branş derslerine, branş öğretmenleri girecektir, açıklamasından sonra sınıfçılarla branşçılar arasına büyük bir kavga başladı. Yıllar önce Meb'in 'yan alan' sertifikasıyla branşa atadığı öğretmenler, beden eğitimi öğretmeni adaylarınca, sanki 'alan değişikliği' yaparak atanmışlar gibi gösterilip, Alan Değişikliği hedef haline getirildi. Bu tartışma da haksız bir trajediye neden oldu.
Atanamamış öğretmenlerin de, gün gelip atandıklarında diledikleri branşta öğretmen olma isteği duyabilecekleri unutulmamalıdır. Bugün karşı oldukları Alan Değişikliğinin varlığı, yarın sahip çıkacakları ve bu hakkı kullanacakları bir atama çeşitliliği olacaktır.
Ayrıca Alan Değişikliğini kötülemek isteyen kimi karşıt kişiler; her kurum ya da toplumda olabilecek kötü muhtelif örnekleri genelleştirmektedirler. Bu örnekleme yöntemini kendilerine uygulandığında "bir kişinin yaptığı yanlış genelleştirilemez, istisnalar kaideyi bozmaz" savunmasını görmekteyiz. Bu bakış açısının kimseye faydası yoktur.
Alan Değişikliği "keyif yapılmak için isteniyor" diyen karşıt kişiler, aslında istemeden, sınıf öğretmenliğinin ne kadar ağır, önemli, uzmanlık ve zahmet isteyen bir alan olduğunu vurguluyorlar. Bu zorluğu başarmış olan sınıf öğretmeninin lise gibi, temelini kendisinin attığı öğrencileri bir başka alanda yetiştirmesi altın değerinde bir uygulamadır. Eğer lise öğretmenliği yatılacak bir yer ise, bunu söyleyenler kendi mesleklerini aşağılamakta, aksine alan değiştirmek isteyenlerse liseyi en az ilkokul kadar yüceltmektedirler.
"Onların yüzünden atanamıyoruz" sözünün gerçekle ilgisi olmadığı gibi, mantık hatası da taşımaktadır. Atanamayan bir adayın; puan, sıralama ve yanlış tercihler gibi nedenleri vardır. Türkiye'nin gerek ekonomik, gerekse okul, sınıf, öğrenci sayısı gibi nedenlerden dolayı kadro yaratma problemi bulunmaktadır. Bunun suçlusu Alan Değişikliği bekleyen öğretmenler değildir. Emekli olanlar, ücretli çalışanlar, alan değiştirenler, vefatlar vs gibi nedenlerle sürekli kadro açığı oluşmaktadır. Bu durumda branşçıların daha fazla çaba içine girerek kontenjan dahiline girmeleri gerekmektedir.
Alan Değişikliğine karşı olmanın bir diğer mantıksal hatası da, öğretmen olma yelpazesini bilinçsizce daraltmaktır.
Zira, Alan Değişikliğine karşı olan branşçılara "bugün hepinizi kendi branşınızda değil de, sınıf öğretmeni ya da başka bir alanda öğretmen yapacağız" denilse kesinlikle alan değişecekleri aşikardır.
Alan Değişikliği; tıpta var, öğrencilikte var, bürokraside var, hayatın neredeyse her alanında var. Alan Değişikliği, insanın çok doğal ve ihtiyaç duyduğu bir uygulamadır. Birgün herkes alan değişikliği yapma isteği duyabilir.
Tüm bu dayanaksız eleştiri ve saldırılar Alan Değişikliği bekleyenlerin trajedisi olmaktadır.
Öğretmenleri Alan Değişikliğindeki en büyük problemlerinden biri de, başvuru ekranında; istediği branşı görememesidir. Ayrıca kontenjanların çok az olması, büyük hayal kırıklığı yaratmaktadır. O yüzden bütün normların açılıp, sistemde açık görünen tüm okulların başvuru ekranına yansıtılması gerekmektedir. Bu bağlamda proje okullara da Alan Değişikliği yapılması elzemdir.
Alan Değişikliği bekleyen öğretmenler sürekli "bu yıl yapılacak mı?" kaygısından artık kurtulmak istiyorlar. Alan Değişikliğinin Meb tarafından rutin bir takvime bağlanması ve en erken şekilde duyurulması istenmektedir.
Öğretmenler bu trajediye rağmen aşağıdaki taleplerini Meb'e ısrarla iletmeye devam etmektedirler:
ÖĞRETMENLERİN ALAN DEĞİŞİKLİĞİ TALEPLERİ:
- ALAN DEĞİŞİKLİĞİ NE ZAMAN YAPILACAK? AÇIKLANMALIDIR.
- ALAN DEĞİŞİKLİĞİ TAKVİMİ BİR AN ÖNCE YAYINLANMALIDIR.
- ALAN DEĞİŞİKLİĞİ DÖNEM BAŞINDA YAPILMALI, EYLÜLDE GÖREVE BAŞLANMALIDIR.
- KONTENJAN KISITLAMASI OLMADAN TÜM NORMLAR AÇILMALIDIR.
- PROJE OKULLARINA ALAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMALIDIR.
- ALAN DEĞİŞİKLİĞİ YILDA İKİ KEZ YAPILMALIDIR.
Bu trajedeyi sonlandırması umut edilen Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk'un, Alan Değişikliği isteyen öğretmenlere yanıtı merakla beklenmektedir.
Kamubiz.com ÖZEL