Türkiye İstatistik Kurumu, 2021 yılına ilişkin "eğitim harcamaları istatistikleri"ni açıkladı. Buna göre, geçen yıl eğitim harcamaları yüzde 27,1 artışla 344 milyar 341 milyon lira olarak gerçekleşti.
Söz konusu dönemde harcamaların en çok arttığı eğitim düzeyleri yüzde 37,7 ile yükseköğretim ve yüzde 28,3 ile ortaokul oldu.
Türkiye'de eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranı 2020 yılında yüzde 5,4 iken 2021'de yüzde 4,8'e geriledi.
Devlet eğitim harcamasının GSYİH içindeki payı ise 2020'de yüzde 4 iken 2021'de yüzde 3,4 düzeyinde gerçekleşti.
Geçen yıl yapılan eğitim harcamalarının yüzde 72,5'i devlet tarafından finanse edildi. Eğitim harcamaları içinde hane halklarının yaptığı harcamaların payı yüzde 22 olarak hesaplandı.
Devlet eğitim kurumlarınca gerçekleştirilen harcamaların yüzde 35,6'sını yükseköğretim, yüzde 22,3'ünü ortaöğretim oluşturdu.
Özel eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların yüzde 39,5'i yükseköğretime, yüzde 34,4'ü ortaöğretime yönelik ayrıldı.
Öğrenci başına eğitim harcaması yüzde 25,9 arttı
KAMUBİZ.COM İnstagram KANALI İÇİN TIKLAYINIZ
Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2020'de 12 bin 311 lira iken geçen yıl yüzde 25,9 artarak 15 bin 500 lira oldu.
Eğitim düzeylerine göre değerlendirildiğinde, geçen yıl öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 28 bin 597 lirayla yükseköğretim olarak kayıtlara geçti.
Peki 2023’te nasıl bir tablo ile karşılaşırız?
Görünen o ki eğitim harcamaları katlanarak artacak.
Özel okullarda ve vakıf üniversitelerinde öğrenci okutmak için ise adeta servet gerekecek. Bu kurumlarda, erken kayıtlarda bile zam oranı yüzde 70’e varanlar bulunuyor!
Onlarla konuştuğunuzda da artan maliyetler nedeniyle bu artışların zorunlu olduğu özellikle vurgulanıyor?
Peki nasıl bir çözüm üretilecek?
Negatif senaryo çok ve bunları dillendirmek bile istemiyoruz. Bu yüzden iyileştirici önlemler şart. Hem de acilen…
Örneğin bir süreliğine vergi oranları düşünülebilir ama bu direk ücretlere yansımalı!
Abbas Güçlü
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ