İşte o açıklama…
Kaç Can’dan daha Geçersek Bu Soruşturma Neticelenir
Dün Siraç Badur hocam can verdi,
Bugün Hüseyin Akdağ hocamızı toprağa verdik.
Ve yarın daha kimler…
20 Haziran 2020 yılında Mardin ilimizde yapılan okul ve İl hizmet binasının yapımıyla ilgili başlatılan soruşturmalar, maalesef alelacele ve teknik bilgi gerektiren inşaat birimine vukufiyeti olmayan iki müfettiş tarafından yapıldı.
Kendi içinde bile çelişkiler barındıran soruşturma raporunun bir sayfasında bilirkişi tarafından varsa kamu zararının tespit edilmesi fikri, sonraki sayfalarında ilgili kişilere zimmet çıkarmaya ve ceza verilmesine dönüşebiliyor?
Bakanlık müfettişlerinin inşaat yapım işleri ile ilgili kamu zararını bilgi ve belgeye dayanmadan ve herhangi bir teknik alt yapıya sahip olmadan zanlarla oluşturularak yansıtılması hiç bir vicdana ve akla sığmamaktadır.
Sayfaları arasında bile tutarlılığı olmayan bir soruşturma raporuna istinaden verilen ve verilmesi düşünülen cezalar, yıllarca devletin çeşitli kadrolarında çalışmış 20-30 yılını Mardin’in eğitimine adamış insanları töhmet altında bırakmış, kamuoyunda itibar suikastına uğratmıştır.
Aynı soruşturma kapsamında verilen haksız cezalara dayanamayan yürekler bir bir can vermeye başladı. Arkalarında kimsesiz yetimler, gözü yaşlı eşler bıraktı. İl Milli Eğitim Şube Müdürü Siraç Badur kardeşimiz, 16 Mart’ta beyin kanaması geçirmiş, tüm tıbbi çabalara rağmen 20 Mart günü hayatını kaybetmişti. İlgili dosya ile ilgili merhum Siraç Badur kardeşimize verilen disiplin cezası, İl Disiplin komisyonu tarafından kaldırılmasına rağmen, aynı gün birilerinin talimatıyla dosya komisyona geri gönderilip talimatla tekrar ceza verilmiştir.
Bugünde birkaç gündür yoğun bakımda tedavisi devam eden İl Milli Eğitim Eski Müdür yardımcımız Hüseyin Akdağ kardeşimizi elim bir şekilde toprağa verdik. (Kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz)
Şimdi kamuoyuna soruyoruz?
Bu eğitim çalışanı arkadaşlarımızın kaç tanesi daha canından olursa bu soruşturmalar neticelendirilecek?
Mardin Valiliğin Çevre Şehircilik Müdürlüğü birimlerine hazırlattığı bilirkişi raporunda “Kamu zararı tespit edilememiştir.” denilmesine rağmen, neden zimmet çıkarılmaya ve olayı birilerine yığma telaşına düşülmüştür?
20.06.2020 de başlayan inceleme raporunda İl müdür yardımcılarının görevden alma kararı raporda yok iken; birilerinin müdahalesiyle 26.11.2021 tarihinde hazırlanan tahsis tahkikat raporu ile yönetici arkadaşlar görevden neden el çektirilmiştir?
Kamu zararı var diye oluşturulan iki farklı raporun birbiriyle çelişmesi, kendi içindeki tezatlıklar, bilirkişinin “kamu zararı yoktur ve tespit edilememiştir” değerlendirmesi oluşurken, bakanlık müfettişlerinin inşaat yapım işleri ile ilgili kamu zararını bilgi ve belgeye dayandırmadan ve herhangi bir teknik altyapıya sahip olmadan zanlarla oluşturularak yansıtılması hiçbir vicdana ve akla sığmamaktadır.
Bilgi-belge ve ispatlara dayanılarak bir kamu zararı tespit edilmişse elbette yetkililer gereğini yapacaklardır. Ancak bilgi-belge ve ispat olmadan, teknik bilgilerden yoksun kamu zararı çıkarmak, somut olarak zimmet ve yolsuzluk oluşmadan kamu bürokrasini suçlamak, memuriyetini yıllarca alın akıyla yapan insanları karalamak, telafisi güç sıkıntılara sebep olmuş ve olmaya devam etmektedir. Sadece zanla insanlar töhmet altında bırakılamaz.
Bu arkadaşlarımızın bütün derdi Mardin’de 50-60 kişilik sınıfları Türkiye standartlarına indirmek, eğitimde 76. Sırada olan şehrimizi üst sıralara çıkarmak, çocuklarımızı çatısı akan, boyası dökük, kapısı kırık okullar yerine yaşanabilir eğitim ortamları oluşturmaktan başka bir şey değildi. Birileri, böyle gelmiş ve böyle devam etmeli diyordu.
Bunu değiştirmek için imzanızı, itibarınızı, onurunuzu ve en nihayetinde canınızı neden ortaya koydunuz?
Birileri buraya hizmet yapılmasın, insanlar cahil kalsın, bir zihniyetin ekmeğine yağ sürülsün diye çabalarken, siz buna neden mani oluyordunuz.
“Hiç bir iyilik cezasız kalmaz” olduğunu neden hatırlamadınız?
Buradan Eğitim Bir Sen Mardin Şubesi olarak, şehrimizin devlet erkânına, siyasi partilere sesleniyoruz. Bir dosya ile canları aynı kefelere koymayınız. Gelin bir olunuz, daha fazla can gitmesin, daha fazla yetim kalmasın. Bu dosyanın varsa gerçek sorumluları bir an önce tespit edilsin. Cumhurbaşkanımızın da her zaman zikrettiği Şeyh Edebali hazretlerinin şu sözünü unutmayalım.
“ İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”
mardintime.com