Pavyon çalgıcılığından Eldivan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğuna!
Çankırı'da eğitimin hangi düzeylere indiği yönünde bugüne kadar Sözcü18 sayfalarında yaptığım haberlerin sayısını hatırlamıyorum...
Bu sayfalarda 'eğitim' başlıklı olumsuz haberleri yeri geldiğinde 'armudun sapı var, üzümün çöpü var' demeden sizlerin ve de 'etkili-yetkili' isimlerin önüne koymaktan çekinmedim.
Tıpkı bugün de 'çekinmeyeceğim' gibi!
Sizleri Çankırı Merkez'den az biraz uzaklaştırıyor ve şirin ilçe 'kiraz diyarı' Eldivan'a götürme ihtiyacı hissediyorum...
Bakalım 'kiraz diyarı'mız Eldivan'da 'eğitim camiası'nı kim ya da kimler yönetiyor? Eldivan'da yetişen yavrularımız, geleceğin gençleri hangi 'eğitim' yetkilisinin yönetiminde yol bulmaya çalışıyor?
Kameraları Eldivan'a çevirelim ve objektifimize neler takılmış bir bakalım:
'Öğretmen' olarak görev yaparken bir yandan da kâh düğünlerde, kâh Ankara’nın Çankırı caddesinde (!) yerleşik ucuz bar ve pavyonlarında 'çalgıcı' (!) olarak sahne alan Hasan Kaan Küçük, nam-ı diğer 'Çalgıcı Hasan'ın arkasına aldığı 'siyasi güçle' (!) İlçe Milli Eğitim Müdürü olabilme başarısı gösterdiği Eldivan’da skandalların ardı arkası kesilmiyor.
Zamanında bir şekilde (!) 'müdürlük' basamaklarını da aşıp paraşütle kendini Eldivan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğunda bulan Hasan Kaan Küçük, nam-ı diğer 'Çalgıcı Hasan'ın dillere destan serüveni ülkemizde eğitim kurumlarının hangi ellere teslim edildiğine de 'özgün' (!) bir örnek teşkil ediyor...
Pavyon çalgıcısından Milli Eğitim Müdürü olur mu?
Sakın ola 'olmaz' demeyin... Burası Türkiye ise, üzerine de Çankırı'da yaşıyorsanız 'bal gibi' olur...
Şimdi akla şu soru gelebilir: Çalgıcılık yeteneği olan bir kişi müdür olamaz mı?
Olabilir! Belki de sizlerin ve de bizlerin bilmediği 'yönetme' (!) yeteneği vardır.
Belki inanmayacaksınız amma velakin zat-ı muhterem vakti zamanında koro yönetmekte (!) pek de mahirmiş! Ancak bugün bu 'koro' meselesine ve de tefrika roman olabilecek 'pavyon maceraları'na girmeyelim! 'Girersek ne mi olur?' Öncelikle sizlerin 'milli eğitim'e bakış açınız değişir! Bunu da ben istemem...
'Şimdilik' düşünülmesi gereken; Sahip olduğu CV ile bu zat-ı muhteremin Eldivan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğundaki görev süresi neredeyse 7'nci yılını tamamlamakta olduğu gerçeğini öncelikli olarak masaya yatırmalı ve tartışmayı bu zeminde tutmanın çok daha faydalı olacağını düşünmekteyim.
Ve buradan yola çıkarak; Eldivan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğunda oturan ve kendisini o koltukta tutan siyasi güç sahiplerine de haklı olarak "Eldivan'da eğitim ne durumda?" diye de sormak istiyorum...
Şimdi Eldivan'da yaşanan ve bugüne kadar 'bir şekilde' sümen altı edilen olaylar zincirine bakalım:
- Eldivan'ın parklarında alkol partisi veren lise öğrencileri!
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
- Halen Çankırı Adliyesi'nde görülmekte olan öğretmen ve öğrencilerin karıştığı taciz dosyası ile cinayet mi intihar mı olduğu belli olmayan başka bir dosya daha!
- Gayrımeşru ilişkileriyle skandallara konu olup, köyün zampara erkeklerini birbirine düşüren 'sürtükler'... Ve bunların ortalıkta dolaşan +18'lik görüntüleri...
- Gizlenen, sümenaltı edilen taciz ve zorbalık olayları...
Ve daha aklınıza gelmeyecek, 'hadi oradan ya' (!) diyebileceğiniz 'uygulanmış' kumpas senaryosu ile yaşanan olaylar...
Eğitim alanında başarı mı?
Böylesi soru mu olur? Tabii ki hak getire...
Lakin mevcutta yeri gelince 'koro' (!) yeri gelince 'kumpas' var! Alır mısınız?!
Sayısız yetenekleri ile birlikte saz çalıp türkü söylemek ve söyletmek (!) olan 'pavyondan çıkma' şahsiyetin Milli Eğitim Müdürü olduğu bir ortamda 'balık' işte böyle baştan kokar!
Hem de leş gibi...
Çok değil daha geçen hafta içerisinde lise öğrencisi bir kızımız intihar girişiminde bulundu! Ve bu olay nereye bağlandı biliyor musunuz?
- Öğrencinin daha önceden hazırlanan bir senaryo gereği (!) yani 'kurgu'ya istinaden onca ilacı içtiği 'utanmadan', 'sıkılmadan' ifade edildi!
Anlayacağınız bugünlerde Eldivan'da... Evet evet bildiğiniz o 'kiraz diyarı' Eldivan'da öğrenci velileri yukarıda ardı ardına sıraladığım olaylar zinciri ile birlikte içine düştükleri 'bastırılmış çaresizlik' içerisinde çocuklarını eğitim kurumlarından kaçırıp kurtarmanın derdine düşmüş durumda...
Ülkede bir benzerinin olmadığını düşündüğüm olaylar zinciri ve 'Milli Eğitim Müdürlüğü' koltuğunda 7 yıldır kesintisiz 'oturabilme' başarısını gösteren 'pavyondan çıkma' (!) şahsiyeti sizlere ve kamuoyunun bilgisine sunmanın bahtsızlığıyla konuyu 'şimdilik' kapatırken, Çankırı'yı içinde bulunduğu böylesi bir utançtan kurtaracak olan sorumluları da göreve davet ediyorum...
sözcü18/Vedat BEKİ