Öncelikle geçtiğimiz ay Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyoruz, yakınlarına ve ülkemize Baş sağlığı ve Geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Depremin acısı henüz çok tazeyken, yanı sıra deprem sonrası, sayısı binlerle ifade edilen “Kayıp Çocuklar” tanımlaması ile söz edilen zorunlu eğitim çağındaki pek çok çocuğun nerede olduklarının bilinmemesi, bu çocukların Sakarya da dahil bazı şehirlerdeki cemaat ve tarikatlara verildiğine dair kuvvetli emarelerin olması, Kızılay’ın depremin ilk günlerinde parayla çadır sattığının ortaya çıkması gibi, çok daha önemli ve genel gündemler varken, biz de çok daha özel olan banka promosyonları sorununu gündeme getirmek istemezdik.
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
Ne var ki ilimizde çalışan 15 binden fazla Eğitim Emekçisinin mağdur edildiği ve emekçilerin gelişmeler hakkında bilgi edinemediği bir ortamda konu ile ilgili olarak, başta Eğitim Sen üyeleri olmak üzere İlimizdeki eğitim emekçilerini süreç hakkında bilgilendirmek gibi bir görev söz konusu olmuştur.
Biz de Halkımızın acısına olan saygımız nedeniyle, protesto eylemleri, sokak gösterisi yapmayı doğru bulmadığımız için bir basın toplantısı ile kamuoyunu ve eğitim emekçilerini bilgilendirmeyi tercih ettik.
Süreci özetleyecek olursak; 2022 Yıl başından bu yana Türk Lirasında yaşanan aşırı değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle, daha önce imzalanan ve halen yürürlükte olan banka promosyon sözleşmeleri nedeniyle, Eğitim emekçileri ciddi anlamda ekonomik zararla karşı karşıya kalmıştır. Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun bile yüzde 80’leri aştığı ve çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde bütün anlamını yitirmiştir.
Eğitim emekçileri bu nedenle, bazı ilçelerde 2020 yılı sonunda bazı ilçelerde 2021 yılı başında yapılan banka promosyon sözleşmelerinin güncellenerek emekçilerin zararının karşılanması talebiyle ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine baş vurmuşlardır.
Özellikle geçen yıl (2022) ağustos ve eylül aylarında, ülke bazında kimi kamu kurumlarının kişi başına 30-35 bin TL düzeyinde yaptığı sözleşmelerle, banka promosyonlarının tüm Türkiye’de gündem olması üzerine bu talepler yoğunlaşmıştır. Biz de bu dönemde başta Adapazarı, Serdivan ve Erenler ilçe milli eğitim müdürlükleri olmak üzere ilgili ilçelerle gerek resmi yazışma yoluyla, gerek yüz yüze görüşerek;
“İlgili bankalarla görüşülerek Banka promosyon sözleşmelerin güncellenmesi, bankaların buna yanaşmaması halinde gerekirse sözleşmelerin tek taraflı fesih edilerek (cayma bedeli ödeyerek) yeni ihaleye çıkılması” yönünde girişimlerde bulunmalarını talep ettik. Genel olarak “ilgileniyoruz, bankaya resmi yazı yazdık cevap bekliyoruz, hukukçularımız çalışıyor vb.” yanıtlarla sürecin geçiştirildiğine tanık olduk.
Banka promosyon sözleşmelerini yapan İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri olduğu için öncelikle onlarla temas kurmuştuk; ancak oradan bir çözüm çıkmadığını görünce, okul ve kurumlarda arkadaşlarımızla görüşerek onlardan aldığımız 5 binden fazla imzalı dilekçe ile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne taleplerimizi ilettik. İlçe Milli Eğitimlerden bir sonuç alamadığımızı bu nedenle konuya müdahil olmalarını, eski sözleşmelerin fesih edilerek yeni sözleşmeler yapılması yönünde girişimlerde bulunmalarını istedik.
Biz bu süreci sürdürürken, “önceki sözleşmelerin daha önce böyle bir duyarlılık olmadığı için dikkat edilmediğinden bankaların lehine bazı maddeler olduğu ve cayma bedelinin çok yüksek çıktığı bu nedenle sözleşmelerin fesih edilemediği” yönünde söylentiler dolaşmaya başladı. Bunun üzerine bir uzman görüşüne baş vurarak ilgili sözleşmeden cayılması halinde ödenecek miktarı belirlemek üzere bilir kişi raporu aldık ve söylendiği gibi ciddi rakamlar olmadığını öğrendik raporu ilgili makamlara ilettik.
Tüm bu sürecin sonunda; 2023 ocak ayı başında İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Kurum yöneticileri ve Sakarya’da eğitim iş kolunda faaliyet yürüten sekiz sendikanın temsilcilerinin katıldığı konuyla ilgili toplantıda, tüm bu tartışmaların üzerine; mart ayında İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bünyesinde Bir Promosyon ihalesi yapılacağı, söz konusu ilçelerin eski sözleşmelerle ilgili fesih sürecini başlattığı ve bu promosyon ihalesine söz konusu ilçelerin de katılacağı yönünde bilgi verildi.
Gerçekten de geçen cuma günü İl Milli eğitim müdürlüğü ihaleye çıkağını duyurdu. Ancak duyuru metninde gördük ki bizim aylardır mağduriyetimizi bildirdiğimiz ilçelerin eski sözleşmeleri fesih etmediklerini gördük. Yeni ihaleye eski sözleşmelerin bitiş tarihinden sonra (ilçelere göre 10-12 ay sonra) dahil olacaklarını öğrendik. Sözleşmelerin niçin Fesih edilmediğini muhataplarına sorduğumuz da aldığımız cevap çok daha vahimdi. Bir yetkili şu cevabı verdi “Binlerce kişinin tek tek bankaya gidip imza atıp cayma bedelini ödemesi fiziken mümkün olmayacağı için fesih etmedik”.
Sonuç olarak yaklaşık sekiz aylık süreç sonunda ilgili ilçe milli eğitim müdürlükleri eski sözleşmeleri yenilemeyerek binlerce eğitim emekçisini mağdur etmeyi tercih etmişlerdir. Bunun sebebi beceriksizlik midir yoksa bankalarla bizim bilmediğimiz özel anlaşmalar nedeniyle süreç böyle olmuştur bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bununla birlikte başta da belirttiğimiz gibi, halkımızın deprem acısına olan saygımız nedeniyle bir eylem takvimi planlamadık ancak, eğitim emekçileri müsterih olsunlar konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Söz konusu yetkililerle ilgili olarak; İhmal, görevi kötüye kullanma ve mahiyetinde çalışanları kasten zarara uğratmak suçlarından dava açmak üzere hazırlık yaptığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
t54.com