Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, yeni bir görevde yükselme ve unvan değişikliği sürecinin başlatılması gerekliliğine vurgu yaparak, “Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları 2021 yılı içerisinde gerçekleştirilmeli; en geç iki yıllık periyotlar hâlinde düzenli olarak yapılmalıdır ve mağduriyetler giderilmelidir” dedi.
Çankırı Şube’nin divan toplantısında teşkilatla ve üyelerle bir araya gelen Yayla, toplu sözleşme sürecine ve eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yayla, 13 Eylül’de sonuçlanan görevde yükselme unvan değişikliği sınavının tercih kılavuzu yayınlanmış ve atama süreci başlatılmış olmasına rağmen mağduriyetin devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“Eğitim-öğretim yılının başlamasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen geç de olsa unvan değişikliği süreci tamamlanmış, tercihler alınmaya başlanmıştır. Bu sürecin ardından atamaların gerçekleştirilecek olmasına rağmen yaşanan süreç mağduriyetlere sebebiyet vermiş, kamu hizmetinin eksik yürütülmesine, emek ve zaman kaybına yol açmıştır. Son olarak Millî Eğitim Bakanlığı Kurum İdari Kurulu’nda da (KİK) dile getirdiğimiz gibi görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları 2021 yılı içerisinde gerçekleştirilmeli; en geç iki yıllık periyotlar hâlinde düzenli olarak yapılmalıdır.”
Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları özlük hakları
Ayrıca eğitim hizmetini tüm paydaşların ürettiğini ve niteliğe katkıda bulunduklarını, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idare hizmetleri sınıfına dâhil edilmesi gerektiğini de vurgulayan Yayla, “Bu gerçekten hareketle, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının alın terinin karşılığı olarak mali ve özlük hakları iyileştirilmelidir” dedi.
Üniversite idari personelinin mali ve sosyal hakları iyileştirilmeli
6. Dönem Toplu Sözleşmesi ile bugüne kadarki 258 kazanımın üzerine ekledikleri 92 yeni kazanım 21’nin Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu’na ait olduğunu anımsatan Yayla, üniversite akademik ve idari personele yönelik kazanımlara ilişkin şunları söyledi:
“Bu toplu sözleşmeyle öğretim görevlisi kadrolarında bulunan akademisyenlere geliştirme ödeneğinin 10 puan artışla yüzde 60 oranında, üniversitelere bağlı yurtlarda görev alan kadrolu ve sözleşmeli personele ise fazla çalışma ücretinin dört kat artırımlı ödenmesini sağladık. Ayrıca üniversite idari personelinin merkezi yer değişikliği konusunda çalışma yapılmasını bu toplu sözleşme masasında karara bağladık. Üniversite idari personelinin çözüm bekleyen sorunları için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda akademik personele tanınan geliştirme ödeneği ve yükseköğretim tazminatı gibi temel bazı mali ve sosyal hakların idari personele de tanınması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Meslek kanunu beklentileri karşılayacak şekilde biran önce çıkarılmalıdır
Öğretmenlik Meslek Kanunu sözünün üzerinden neredeyse üç yıl geçtiğini ve verilen sözün artık yerine getirilmesi gerektiğini belirten Yayla, “Öğretmenlik mesleğinin karşı karşıya kaldığı sorunlar gün geçtikçe artmaktadır. Öğretmenlik mesleğinin kariyer mesleğine dönüşmesi, öğretmenlerin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi ve en önemlisi de artık eğitimcilere yönelen şiddetin önüne geçilmesi ancak bir yasal düzenlemeyle mümkün. Bu bağlamda, öğretmenlerin çalışma huzurunu ve mesleki tatminlerini sağlayacak meslek kanunu, beklentileri karşılayacak şekilde biran önce çıkarılmalıdır” dedi.