Eğitim kurumları yöneticiliğinde liyakate dayalı bir kariyer sistemi kurulmalıdır
Genel Başkan Ali Yalçın, 2017 yılında “Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi” raporu hazırlayarak gündeme getirdikleri, somut bir model önerisi ortaya koydukları ve Bakanlıkla da bu temelde bir sistemin hayata geçirilmesi konusunda prensipte mutabık kalınan eğitim yönetiminde kariyer sistemine ilişkin düzenlemenin bir an önce çıkması gerektiğini ifade ederek, “Liyakat ve kariyer ekseninde okul yöneticilerinin profesyonel anlamda mesleki gelişimlerinin sağlanması, öğretmenlik ve yöneticilik tecrübelerinin harmanlanması ve eğitim yöneticiliğinin bir kariyer mesleğine dönüştürülmesi için süreç nihayete erdirilmelidir” dedi.
Sorumluluk sınavları süreci netleştirilmelidir
2019-2020 eğitim ve öğretim yılında sorumlu geçilen dersleri kapsayacak şekilde yapılacak sorumluluk sınavlarına 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencileriyle hazırlık sınıfı öğrencilerinin katılacaklarının ilan edildiğini belirten Yalçın, şöyle devam etti: “Ancak 16 Mart tarihinden bu yana yüz yüze eğitime ara verilmesi ve mesleki çalışmaların uzaktan eğitim suretiyle yapılması kararı sonrası, öğretmenlerimizin büyük kısmı görevli bulundukları ilçe/il dışında bulunması nedeniyle sınavlarda görev alacak personel sıkıntısı doğacaktır. Sorumluluk sınavının 12. sınıflar için yapılması, diğer sınıfların sınavlarının Eylül ayına ertelenmesi uygun olacaktır.”
Şube müdürlerinin bölge hizmetine bağlı yer değişikliğinde mazeretler dikkate alınmalıdır
Şube müdürlerinin bölge hizmetine bağlı yer değişikliği sürecinin sağlıklı yönetilemediğini, bölge düzenlemeleri/güncellemeleri yapılmaksızın bölge hizmetine bağlı yer değişikliği yapılmasının sorun oluşturduğunu kaydeden Yalçın, “Yer değişikliğine tabi bin 219 şube müdüründen yaklaşık 700’ü mazeret bildirmiştir. Ancak bu mazeretlere karşı hukuka ve ilgili mevzuata aykırı kriterler resen belirlenmiş durumdadır. Mevcut durumda ilgili yönetmelikte yer verilmemesine rağmen sadece kendisi ve eşi/çocuğu kanser tedavisi gören, ağır engelliler ve çocukları ağır engelli olanlar yönünden mazeret kabul edilmektedir. Diğer mazeret hâlleri haksız ve gerekçesiz kabul edilmemektedir. Aynı sorun 2017 yılında da yaşanmış, mazereti kabul edilmeyenler mahkeme kararıyla yer değişikliği kararlarını iptal ettirmişlerdir. Bakanlığı yine aynı hukukî ve idari zorluk beklemektedir” şeklinde konuştu.
Proje okulları yönetici görevlendirme/öğretmen atama süreçleri objektif kıstaslara bağlanmalıdır
Yalçın, proje okullarının sayısının bir hayli artmış olmasının, bu kurumlardaki yönetici görevlendirme ve öğretmen atama süreçlerini, bu konudaki bütün yetkinin Bakanlık elinde olması nedeniyle, bir sorun alanı hâline getirdiğini dile getirerek, proje okulları yönetici görevlendirme sürecinin mevcut eğitim kurumları yönetici görevlendirme yönetmeliğiyle yürütülmesi ve öğretmen atamalarının sınav sonucuna dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Unvan değişikliği sınav tarihi bir an önce açıklanmalıdır
Unvan değişikliği sınavlarının gerçekleştirileceği konusunda Kurum İdari Kurulu’nda uzlaşmaya varılmasına rağmen sınav tarihinin halen açıklanmadığını, bu belirsizliğin sıkıntı oluşturduğunu vurgulayan Yalçın, “Kurum İdari Kurulu toplantılarında ve ikili görüşmelerde şekillenen unvan değişikliği sınavlarının ne zaman gerçekleştirileceği netleştirilerek kamuoyuna açıklanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili süreç hızlandırılmalıdır
Ali Yalçın, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda öğretmenler arasında büyük bir beklenti oluştuğunu, Bakanlığın da bu konudaki söylemlerinin ve 2023 Eğitim Vizyonu gibi belgelerdeki vurgularının, somut sonuçların görülmesi noktasında beklentiyi daha da artırdığını belirterek, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması konusunda Bakanlığın süreci hızlandırmasını, somut adımları bir an önce atmasını istedi.
İl içi sıra tayini uygulaması yeniden hayata geçirilmelidir
Öğretmen atama ve yer değişikliği takviminin öğretmenler arasında olumlu bir karşılık ve destek bulduğuna dikkat çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Takvimdeki yegâne eksiklik ve yer değişikliği talepleri karşılanamayan öğretmenlerimizin asıl beklentisi, sıraya bağlı yer değişikliği hakkının tanınmasıdır. Bu beklentiyi karşılayacak bir yönetmelik değişikliği çalışılmalıdır.”
2017 Temmuz ayında atanan sözleşmeli öğretmenlere yer değişikliği hakkı tanınmalıdır
Kendilerinden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı göreve geç başlatılan, 2017 yılı Temmuz ayında atanan sözleşmeli öğretmenlerin söz konusu gecikmeden dolayı mazerete bağlı yer değişikliği hakkından mahrum bırakılmasının mağduriyet ürettiğini söyleyen Yalçın, “Bu öğretmenlerimizin mağduriyetini giderecek kalıcı bir çözüm üretilmelidir. Çünkü 2018 ve 2019 yıllarında atanan öğretmenlerimiz de aynı sorunu yaşayacaklar ve bu durum kronik bir hâle gelecektir. Onun için, bu sorun bir daha gündeme gelmeyecek şekilde çözülmelidir” dedi.
Salgın sürecinde görev alan eğitim çalışanlarına başarı belgesi verilmelidir
Salgınla mücadele sürecinde kurumlarında görevleri başında bulunarak maske, dezenfektan ve siperlik üreten eğitim kurumu yönetici, öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarına başarı belgesi verilmesi önerisinde bulunan Yalçın, “Vefa Sosyal Destek Grubu gibi sosyal dayanışma alanında görev alan kamu görevlilerine başarı belgesi verilmesi konusunda bakanlıklar arası çalışma yürütülmelidir” diye konuştu.
Salgının eğitim sistemine etkisi konusunda şûra düzenlenmelidir
Kovid-19 salgın sürecinin eğitim sistemine etkisi konusunda bir şûra düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Okulda yüz yüze gerçekleştirilen mevcut eğitime ilave olarak esnek öğretim usullerinin, bu çerçevede eğitim yönetiminin, yöneticilerin ve öğretmenlerin rollerindeki ve mesleklerini ifalarındaki muhtemel değişim ve dönüşümün ele alınacağı bir Millî Eğitim Şûrası ivedilikle toplanmalıdır.”