Uzaktan eğitimin başlamasıyla birlikte başörtülü bir öğretmenin EBA TV'deki yayını sonrası hadsiz açıklamalarda bulunan Can Ataklı ve konuşma yaptığı televizyon kanalına Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından 'ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle' 30 bin TL idari para cezası kesildi. Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan başvuru TİHEK tarafından karara bağlandı.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), EBA TV'de öğrencilerine karşı eğitim-öğretim sorumluluğunu yerine getirmek için emek sarf eden başörtülü öğretmene "facia" nitelemesi yapan sözde gazeteci Can Ataklı'ya ve buna alet olan televizyon kanalına, ayrımcılık yasağının ihlal edilmesi nedeniyle oy çokluğuyla alınan karar neticesinde idari para cezası verdi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu açıklanan gerekçelerle, güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine, program sunucusu hakkında 15.000,00 TL, yayın kuruluşu hakkında 15.000,00 TL olmak üzere toplamda 30 bin TL idari para cezası uygulanmasına karar verdi
BU ALANDA KANUNİ DÜZENLEME GEREKİYOR
Kurul kararında, ayrıca, "inancı gereği örtünen kadınların kıyafetlerine yönelik söylem ve ayrımcı fiillerin yönetmelik değişiklikleriyle ortadan kaldırılamaması ve yaygın bir şekilde mütemadiyen devam etmesi nedeniyle kanuni bir düzenleme ile güvence altına alınması gerektiği" yönünde kanaat belirtilerek, yerinde ve haklı bir çağrıya da yer verildi.
EĞİTİM-BİR-SEN GÜNDEME TAŞIMIŞTI
Söz konusu öğretmen ile ilgili hadsiz sözler sarf edilmesinden sonra da Eğitim-Bir-Sen harekete geçerek, ilgili kuruluşlara başvurmuş, söz konusu gazetecinin ifadelerinin ayrımcılık olduğu ve bu konuda hareket geçilmesi çağrısında bulunmuştu. Bu çağrı üzerine TİHEK resen harekete geçmiş ve konuyu ele alarak oy çokluğu ile karar verdi.
İNANÇ VE CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIKTIR
TİHEK, kararında, "Televizyon programında açıklanan ifadeler değerlendirildiğinde; görsel ve işitsel medya aracılığıyla iletişim ve kültür hizmeti verilirken haber verme sınırlarını aşan dinsel hoşgörüsüzlük temelli nefret biçimlerini yayan ve teşvik eden ayrımcı ifade biçimleri kullanılmıştır. Demokratik toplumun gerekleriyle bağdaşmayan ve çoğulcu yapısını, başkalarının haklarını ve kamu düzenini tehdit eden bu ayrımcı ifadeler 6701 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, iletişim hizmeti sunulurken yapılan, inanç ve cinsiyet temelli çoklu ayrımcılık olduğundan ifade özgürlüğünün kullanımı olarak değerlendirilememektedir" gerekçelerine yer verdi.
Milli Gazete