KİM İSPİYONCU?
İspiyonculuk nedir?
İspiyonculuk 2014 Yılında liste vererek okul müdürlerini görevden aldırmaktır. Sonraki süreçte müdür mülakatlarında Bakırköy İlçe Temsilcinizin bilgisayarında çıkan listelerde ele geçirilen ahlaksızca fişlemedir. Silivri de ele geçen noter tasdikli önceden verilen puanların aynı çıkmasıdır. Mülakat komisyonlarına hangi müdüre kaç puan verileceği talimatını vermektir. Denizli Acıpayam’da sınav bitmeden İlçe Müdürünün müdür listesini yayınlama ahlaksızlığıdır. Öğretmen atama mülakatlarında, Şube Müdürü atamalarında listelerin ortada dolaşmasıdır. İspiyonculuğun hassı 2014 yılında görevden alınmış ve sonra da bir süreliğine istifa etmiş bakan beyin takdiriyle daire başkanı olarak atanmış bir arkadaşı vay nasıl olur diye defalarca yazmaktır.
İspiyonculuğun ve fişlemenin her türlüsünü yapan ahlak yoksunu değer yoksunu insanların kalkıp ispiyoncu aramaları anlamsızdır. Aynanın karşısına geçip kendi maskelenmiş suratlarını görmeleri fazlasıyla onlara ispiyoncunu kim veya kimler olduğunu anlatmaya yeterlidir.
Devlete, ahlaka, insanlığa böyle bakanlarla aynı istikamete bakmıyoruz! Çünkü devlet nedir, millet nedir nasıl olunur bunları henüz öğrenemediler. Nefisleri ve çıkarları gereği devleti ayağa düşürmekten utanmıyorlar. Bunu yaparken de zerre kadar yüzleri kızarmıyor.
Diyorlar ki biz devleti tahrip edeceğiz siz susacaksınız. Biz adaleti yerle yeksan edeceğiz susacaksınız, biz ahlaktan edepten, hayadan, insanlıktan yana ne varsa çıkarlarımız için yok edeceğiz siz uzaktan seyredeceksiniz öyle mi?
Bizim devlet anlayışımızda devletin hizmetine giren kişi artık onun tek önceliği devlete hizmettir. Ailesi, annesi, babası çoluk çocuğu onun için artık ikinci sırada gelir. Sendikası, partisi, akrabası, yakını değil. İşte onlar bunu anlamadıkları için sahiplerine hizmet edenleri kutsamaktadırlar. Dalkavukluğu bir sanat haline dönüştürme hevesindedirler. Koltuk için değerlere ait ne varsa her şeyi feda eden kişilere omuz verip yükselttiler. Haliyle bu kişiler ne o koltukların değerini bilmekteler ne de anlamını. Bu yüzden diyet borcunu ödemeye çalışan kimi yöneticilerin bu zaafından istifade edip koltuklarına oturmayı marifet olarak görüyorlar.
Bir duruş meselesidir. Ne varmış efendim sendika başkanımız bir okula gitmiş sözleşmeli öğretmenleri müdür odasına çağırmış kendisi de geçip müdür koltuğunda oturmuş diyebilirsiniz. Bir sendika başkanımız gitmiş ilçe müdürlerini karşısına almış ve kendisi de o koltuğa geçmiş oturmuş bundan ne var ki diyebilirsiniz. İlçe müdürü almış Garnizon komutanını ve sendika başkanını yanına okul okul geziyor bunları da normal görebilirsiniz.
Bizim buna itirazımız sizin yaptığınız gibi insanları fişleyerek emeklerini heba etmek, arpa öğütür gibi kul hakkı yemek değil ki ispiyonculuk olsun. Yalnızca devletin kendi işleyişine müdahale edenlere dur diyoruz. Bilakis bu bizim vatanseverliğimizin gereğidir. Devlet düşmanları elinde silahlarıyla onu tahrip etmeye çalışırken birileri de adaletsizlik yaparak, liyakat ve ehliyeti yok sayarak, vatandaşın devlete olan güvenini sarsarak, keyfi ve tarafgir davranarak da devlet tahrip edebilir. İşte biz böyle davrananlara karşı amansızca mücadele verdik vermeye de devam edeceğiz.
Son olarak Anadoluluk ve eli nasırlılıktan bahsedenler keşke Anadoluluk nedir bilseler. Emek nedir, hak nedir, hukuk nedir, insanlık nedir nasiplenseler. Yaptıkları her türlü çirkinliği kamufle etmek adına hiç kimse artık değerlerimizi kullanma yüzsüzlüğünde bulunmasın. Çünkü o değerler hak gaspını meşru görenlerin üzerinde güzel durmuyor. Şairin dediği gibi; “Harf atan ehli dile tabi sühendan olsa, Bilse Elham-ı nedir, maliki irfan olsa, ….- Bize Mülhid diyenin kendüde iman olsa, Dahl eden dinimize bari Müselman olsa!..
Remzi ÖZMEN
Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı